Soğuk Kış Günleri İçin Mekan Önerisi
Güncel Kas 01, 2016
Hacı Sadık Vefa tarafından temelleri atılan 140 yıllık boza geleneği o günden bu yana 4. Kuşak değişmesine rağmen kalitesi hep aynı devam etti. Ama “Vefa Bozası” hiç değişmedi.
Kış günlerinin dostu olarak bilinen boza büyük küçük herkes tarafından sevilerek tüketilen içeceklerden biri. Sert ve soğuk geçen kış gecelerindeki eski İstanbul sokaklarında omuzlarındaki içi boza dolu olan güğümlerle “Boza var boza” çağırışımı yapan bozacılar şimdilerde tarih oldu. Ünlü bozacı İstanbul’un Vefa semtinde tarihin anılarını buram buram sinesinde barındıran ve hala sapasağlam ayakta kalabilmenin gururuyla bu geleneğini nostaljilerle yaşatmaya devam ediyor.
1870 yılında Arnavutluk’un Prizren şehrinden yola çıkan Hacı Sadık Bey İstanbul’a göç eder. İstanbul’un en eski yerleşim semtlerinden biri olan Vefa’ya gelerek etrafında boza imal eden birçok esnafın boza sattığına şahit olur. Üretilen bozaların ekşi tadında olduğunu, esmer renkli ve sulu kıvamda yapıldığını tespit eder. Kendine has özel formüllerle ürettiği bozaları tam altı yıl bıkmadan usanmadan omzuna asmış olduğu bakır güğümler içine koyarak semt semt dolaşarak satar. Her gece sokak başında bekleyen hane halkı tarafından beğenilerek tüketilir. 1876 yılına gelindiğinde ilk üretim yerini açarak artan talepleri karşılar. Bu işletmenin adına “Vefa Bozacısı” adı verilir. Hacı Sadık Bey diğer bozalara nazaran daha açık renkli, hafif ekşimsi tatta ve çok daha lezzetli bozayı üretmiştir. 140 yıldır kalitesinden ödün vermeden bugünlere taşınan geleneksel lezzet, Vefa Bozacısı’nın 4.kuşağa mensup aile bireyleri olan Sadık Vefa ve Ferdi Vefa tarafından Türk Standartları doğrultusunda üretilmeye devam ediyor.