2O. Yüzyılda müzik sanatının tarihsel gelişimi
Güncel Kas 01, 2016
Müziğin tarihte ilk nasıl ve nerede ortaya çıktığı ve ne amaçla kullanıldığı konusu uzun yıllar süresince müzik araştırmacı ve teorisyenlerinin üzerinde düşünülmesi gereken konulardan biri olmuştur.
İlk çağda insanların ilk müzik aleti olarak taşları ve kemik parçalarını kullandıklarını, bunları birbirine vurarak değişik ritimlerle ses çıkarttıklarını söylemek en doğru yaklaşımlar arasındadır. Dil kabiliyetinin daha gelişmediği küçük çocukları incelendiğinde belli ritimsel kalıplar ve hecelerle sesler çıkarttıkları görülüyor. Ve bu iki maddenin ışığında ilk çağda yaşayan ilk insanın müziği ile ilgili bir fikir sahibi olunmuştur. Bu güne kadar çeşitli kaynaklar, arkeolojik buluntular(resim, heykel v.s) ve araştırmacıların söylediklerinden yola çıkarak genel bir müzik ve müziğin doğuşu tanımı yapılmış oldu. Müziğe bu açıdan bakıldığında araştırmalara kaynaklık edebilecek ilk kaynakların son 400 -500 seneye ait olduğu, son zamanlarda da kullanılan tam ve gelişkin nota yazılarının ise 150-200 senelik bir geçmişi aydınlattığı görülüyor. Müziğin Mısır, Hindistan; Suriye ve Antik Yunan’da din etkisi altında geliştiği fikri ne kadar karanlık ve kanıtsız olsa da müzik araştırmacıları bu fikir üzerinde birleşiyor ve küçük nüans farklarına karşın hepsi de kiliseyi müziğin esas gelişiminde başlangıç noktası olarak kabul ediliyor.