Zarif Gümüş İşleme Sanatı: Telkari
Güncel Eki 09, 2016

Telkari, çok eski el sanatlarından biri olup milattan önce Ortadoğu’da ortaya çıkmış olup geçmişi 3000’li yıllara dayanıyor.
Telkari Orta çağda Barok dönemde 800’lerin sonu 900’lerin başı arasına Sicilya ve Venedik’te kullanılmıştır. Bir altın veya gümüş tel ya da levhadan, özel bir alet ile elde edilmiş tane veya kürelerden ibaret olan telkarideki aynı optik etki aynı kalınlıktaki 2 ya da daha fazla telin örülmesi ile elde edilebilir. Bu kürelerin sırasıyla kaynak ile örülmesine granülleşme denmektedir ve Etrüskler tarafından en üst seviyeye getirilen bir sanat oluşturmuştur.
Telkari, tamamen elde yapılan bir işlemdir. Bu amaçla teller kendilerinin etrafında oval, yuvarlak vb. şekiller oluşturularak sarılırlar. Sözcük anlamı tel ile yapılan sanattır. Ancak bu tanım, tel ile yapılan her sanatsal çalışmanın telkari olduğu anlamına gelmez. Örneğin, ‘Trabzon işi’ hasır örgü bileziğe tel ile yapılmasına rağmen telkari denilmez. Yine, ağaç üzerine yollar açıp içine döverek tel gömme işinin de telkari olduğu sanılmaktadır; oysa bunun adı ‘tenzil’ sanatıdır. Telkari’ye aynı zamanda ‘vav işi’ de denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca vav harfinin, uygulamada motif olarak sıkça kullanılmasından dolayı verilmiştir.
Ayrıca bu sanata çift işi diyenler de vardır. Bu ismin kaynağı ise, işin yapımı sırasında parçaların teker teker bir araya getirilmesinde kullanılan, cımbıza benzer ancak ucu daha ince olan ve ‘çiff’ olarak isimlendirilen alettir. Bu iki isim de genellikle sanatkârlar, arasında kullanılır. Birçok geleneksel sanatımızda olduğu gibi, telkaride de sanatkâr işinde kullanacağı her türlü malzemeyi kendisi yapmak zorundadır. Yani, usta telkaride kullanacağı telleri kendi atölyesinde ham maddeden elde etmektedir. Yurdumuzda en önemli telkari merkezi Mardin’in Midyat ilçesi olmuştur. Midyat işleri son derece zarif ve kıymetlidirler. Ayrıca Ankara-Beypazarı ilçesi de telkari sanatının yaşatıldığı önemli bir merkezlerden biridir.